İzmir Barosu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Türkiye Adaletini Arıyor” mitinginde on binlerce kişi “adalet” için yürüdü.
    Türkiye Barolar Birliği’nin öncülüğünde ve İzmir Barosu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Türkiye Adaletini Arıyor” mitinginde on binlerce kişi “adalet” için yürüdü. 

İlki Bursa’da gerçekleştirilen “Türkiye Adaletini Arıyor” mitinglerinin ikincisi 11 Nisan Cumartesi günü İzmir’de yapıldı. Mitinge, ev sahibi İzmir Barosu ile birlikte Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başkan Yardımcısı Av. Başar Yaltı, TBB Genel Sekreteri Av. Güneş Gürseler, Sayman Üye Av. Sabri Erdal Güngör, Yönetim Kurulu üyeleri Av. Eyyüp Sabri Çepik, Av. İzzet Varan, Başkan Başdanışmanı Av. Zafer Köken, Baromuzu temsilen Baro Başkanımız Av. Altan Akpınar ve Av. Gülhan Keleş katıldı.

Avukatların Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk koymasıyla başlayan yürüyüşte avukatlar ellerinde, “Eşitlik, Özgürlük, Adalet”, “Savunmaya Özgürlük”, “Bağımsız Yargı Engellenemez” yazılı pankart ve dövizlerle Gündoğdu Meydanı'na kadar yürüdü. Çok sayıda vatandaş da avukatlara yürüyüşte eşlik etti. 

İstanbul Barosu Başkanı Av. Ümit Kocasakal da, “Bugün Türkiye bırakın hukuk devleti olmayı onun daha gerisinde olan kanun devleti olmaktan da çıkmış durumda. Biz nasıl ki bir hakime, bir savcıya yapılmış saldırı ya da saygısızlığı kendimize yapılmış kabul ediyorsak hiç kuşkum yok ki hakim ve savcılarımız da avukata yapılan saldırıyı kendisine yapılmış kabul eder. Çünkü hepimiz yargı görevi yaparız. El ele ve kol kola bu ülkeye adaleti getirmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise “Biz milletiz” vurgusu yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Biz, adalet paydasında, sosyal devlette, refahta, parlak bir gelecek ülküsünde birleşmiş,77 milyonuz.

Bir büyük BİZ olabilmek için, 77 milyonun eşit vatandaşlık paydasında tek yumruk olabilmesi için ADALET arıyoruz.

Şahıslarla bir sorunumuz yok. Kurumlarla kavgamız yok. Kişisel hesaplaşmalarımız yok.

Ortak bir geçmişten gelen; geleceği birlikte kucaklama arzusunda yanıp tutuşan bir büyük milletin temsilcileriyiz.

Bizim için vatandaşlıktan daha büyük bir mevki yoktur. Halktan başka, milletten başka arkamızda başka hiç güç yoktur.

Parmaklarımız ayrı olabilir; farklı siyasi görüşlerden geliyor olabiliriz. Dünya görüşlerimiz farklı olabilir. Ama bizim kolumuz Türk milletidir.

Dostlarım,

Tünelin ucu görülmüştür! Çünkü hiçbir faşist rejim sonuna kadar yaşayamaz. En sonunda, özgürlük her zaman kazanır. Ve yine kazanacaktır! Bir baskı ve karanlık dönemi Türkiye'de artık sona ermiştir! Hep birlikte geldik, omuz omuza geldik!

Hak için, adalet için, çoğulcu demokrasi için, evlatlarımızın parlak bir geleceğe sahip olması için bugün mücadele günüdür! Ha gayret..

Bize cübbeliler demişlerdi. Bu cübbenin cebi yok, cebine bir şey atmayın diye. Bu cübbenin iliği yok, kimsenin önünde iki büklüm olmayalım diye. Bu cübbenin üzerinde leke yok, namusumuz olsun diye. Bu cübbe bizim namusumuzdur, yeri gelir kefenimiz olur. İki borcumuz var, birisi milletimize, durmaksızın sonuna kadar çalışmak, bir de Allah'a can borcumuz var."